
Aile Temelli Tedaviler
Aile Temelli Tedaviler: Sorun Çocuğun Değil, Sistemin İçindedir
Doç. Dr. Büşra OLCAY ÖZ ile Ankara’da Bütüncül ve Güçlendirici Aile Yaklaşımı
Çocukların ruhsal, duygusal ve davranışsal gelişiminde aile; sadece bir çevresel faktör değil, aynı zamanda bir “sistem” olarak belirleyici role sahiptir. Çocuk bir davranış sergilediğinde, bu davranış yalnızca bireysel bir tepki değil, genellikle ailesel dinamiklerin bir yansımasıdır. Bu nedenle, çocuk ve genç psikiyatrisinde tek başına bireye odaklanmak çoğu zaman yetersiz kalır. İşte bu noktada aile temelli tedaviler, psikiyatrik süreci daha etkili, kapsayıcı ve kalıcı hale getiren yaklaşımlardır.
Ankara’da bebek, çocuk ve genç psikiyatrisi alanında hizmet veren Doç. Dr. Büşra OLCAY ÖZ, aileyi tedavi sürecinin aktif bir parçası olarak gören ve aile sistemiyle çalışan bütüncül yaklaşımları benimseyerek çocukların yalnız olmadığını ve sorunların tek bir bireyde yoğunlaşmaması gerektiğini vurgular.
Aile Temelli Tedavi Nedir?
Aile temelli tedavi (family-based therapy), psikolojik ya da psikiyatrik sorun yaşayan bireyin ailesini terapi sürecine dahil eden, ilişkisel ve sistemik bir terapi yaklaşımıdır. Burada hedef, yalnızca bireyin semptomlarını azaltmak değil, aynı zamanda bu semptomların oluşmasına neden olan ya da sürdüren aile içi dinamikleri fark etmek ve dönüştürmektir.
Özellikle çocuk ve ergen yaş grubunda yaşanan birçok zorluk – kaygı bozuklukları, depresyon, yeme bozuklukları, davranışsal problemler – bireyin içinde bulunduğu aile ortamıyla doğrudan ilişkilidir. Bu nedenle, çocuğun içinde bulunduğu aile yapısı, iletişim tarzı, sınırlar, roller ve duygusal iklim terapi sürecinde mutlaka ele alınmalıdır.
Neden Aile Temelli Yaklaşım?
Çocuklar dünyayı ilk olarak aile aracılığıyla tanır. Duygularını düzenlemeyi, kendilerini ifade etmeyi, sınır koymayı, güvenmeyi ya da öfkelenmeyi aile ortamında öğrenirler. Bu öğrenmeler, çocuğun hem iç dünyasını hem de dış dünyayla ilişkisini şekillendirir.
Aile temelli tedavinin temel varsayımlarından biri şudur:
“Problem çocuğun içinde değil, ilişkilerin içindedir.”
Bu yaklaşım, suçlayıcı değil, anlamaya çalışan bir bakış açısıdır. Aile temelli tedavide amaç; ebeveynlerin çocukla daha sağlıklı ilişkiler kurmasını sağlamak, aile içi çatışmaları azaltmak, iletişimi güçlendirmek ve her bireyin sistem içinde daha sağlıklı bir rol üstlenmesini desteklemektir.
Hangi Durumlarda Aile Temelli Terapi Uygulanır?
Doç. Dr. Büşra OLCAY ÖZ, Ankara’daki kliniğinde aşağıdaki durumlar başta olmak üzere birçok psikiyatrik problemde aile temelli tedavi modellerini kullanmaktadır:
-
Yeme bozuklukları (anoreksiya nervoza, bulimiya nervoza)
-
Depresyon ve duygu durum bozuklukları
-
Anksiyete bozuklukları (özellikle ayrılık kaygısı, sosyal fobi)
-
Davranış problemleri (inatçılık, yalan söyleme, öfke patlamaları)
-
Bağımlılık eğilimleri (internet, oyun, madde vs.)
-
Ebeveyn boşanması, kayıp, yas süreçleri
-
Evlat edinme ya da üvey ebeveynle yaşama
-
Otizm spektrum bozukluğu ve gelişimsel farklılıklar
-
Travma sonrası aile içi bütünlüğün zedelenmesi
Aile Temelli Terapide Hangi Yöntemler Kullanılır?
Doç. Dr. Büşra OLCAY ÖZ, her aile yapısının farklı olduğunu göz önünde bulundurarak terapide bireysel yaklaşımlar kullanır. Kullanılan başlıca yöntemler şunlardır:
-
Yapısal Aile Terapisi: Ailenin işleyişinde bozulmuş sınırlar, roller ve kurallar ele alınır. Örneğin, çocuğun ebeveyn rolünü üstlendiği durumlar yeniden düzenlenir.
-
Stratejik Aile Terapisi: Belirli problemlerin çözümüne odaklanılır. Sorunları sürdüren kalıplar kırılır.
-
Narratif Aile Terapisi: Ailenin kendine ve çocuğa dair anlattığı “hikâye” dönüştürülür. Örneğin “bizim çocuk zaten asi” söylemi yerine “duygularını başka şekilde anlatmayı öğreniyor” bakış açısı kazandırılır.
-
Destekleyici Ebeveyn Danışmanlığı: Özellikle küçük çocuklarda, ebeveynlerin duygu düzenleme becerileri, sınır koyma yöntemleri ve tutarlılık konusunda eğitilmesi hedeflenir.
Terapötik Kazanımlar Nelerdir?
Aile temelli tedaviler yalnızca çocuk ya da genç birey için değil, tüm aile üyeleri için iyileştirici bir sürece dönüşebilir. Süreç içinde şu kazanımlar sağlanabilir:
-
Aile içi iletişim güçlenir
-
Ebeveyn tutumları daha tutarlı hale gelir
-
Suçlama ve etiketleme azalır
-
Duygusal destek artar
-
Çocuk ya da genç bireyin semptomları azalır
-
Sorunların “kişiye” değil, “ilişkilere” ait olduğu fark edilir
-
Kriz durumlarında aile bireyleri daha işbirlikçi hareket etmeyi öğrenir
Aile İçin Değil, Aileyle Birlikte Çalışmak
Doç. Dr. Büşra OLCAY ÖZ, terapi sürecinde aileyle çalışmayı yalnızca bir teknik değil, etik bir sorumluluk olarak ele alır. Özellikle çocuk ve genç psikiyatrisinde, ebeveynleri dışarda bırakmak, çocuğun yaşadığı sorunların kökenini göz ardı etmek anlamına gelebilir. Bu nedenle terapi süreci; işbirliği, şeffaflık ve karşılıklı saygı temelinde yürütülür.
Aile bireylerinin kendilerini ifade edebileceği, dinlenebileceği ve değişim için adım atabileceği güvenli bir ortam oluşturmak, iyileşmenin temelini oluşturur.
Aile Sistemi İyileşirse, Birey de Gelişir
Her çocuk, içinde bulunduğu aile sisteminin bir aynasıdır. Aile temelli tedaviler, çocuğun yalnızca bireysel değil, ilişkisel bağlamda da ele alınmasını sağlar. Bu yaklaşım, kısa vadeli çözümler yerine uzun vadeli iyileşmeyi hedefler.
Doç. Dr. Büşra OLCAY ÖZ, Ankara’daki kliniğinde aile temelli terapi modellerini bilimsel, etik ve duyarlı bir yaklaşımla uygulayarak hem çocukların hem de ailelerin daha sağlıklı bir iletişim ve yaşam kurmalarına destek olmaktadır.
Unutmayın, çocuğun ruhsal iyiliği, yalnızca onun iç dünyasına değil, aynı zamanda içinde yaşadığı aile sistemine de bağlıdır.